SEVR ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)
1. Dünya Savaşı’nın galipleri 18 Ocak 1919’da Paris’te toplanarak savaş sonrası barışı görüşmeye başlamışlardı. Yenilen devletlerle tek tek antlaşmalar yapıyorlardı. Osmanlı Devleti hariç diğer yenilen devletlerle barış yapılmıştı. Sadece Osmanlılarla gizli anlaşmaların uygulanmaması nedeniyle çıkan anlaşmazlık sonucu imzalanmamıştı. Büyük devletler San Remo’da 18-26 Nisan 1920’de toplanarak Osmanlı ile yapılacak barışı görüşmeye başladılar. Toplantıya gözlemci olarak katılan Tevfik Paşa taslağın devlet tasfiyesi olduğunu belirtmişti. Bu ortamda İstanbul Hükümeti bir olağanüstü kurul toplayarak (Şüray-ı Saltanat) bu barış taslağını kabul etti. Sevr’in kabul edilmesinde Yunanlıların doğu Trakya ve Batı Anadolu’’da harekete geçmeleri de etkili olmuştur. Sonunda 10 Ağustos 1920’de anlaşma imzalanmıştır.
Sevr Antlaşmasının Belli Başlı Hükümleri:
1.Sınırlar
a. Trakya Sınırı: Çatalca hattının biraz ilerisinden geçiyordu.
b. Suriye Sınırı: Gaziantep, Bilecik, Urfa ve Mardin’in kuzeyinden geçiyor, bunun güneyi Suriye topraklarında kalıyordu.
c. Doğu Sınırı: Giresun, Erzincan, Muş, Bitlis, Van Gölü’nün doğusu Ermenilere bırakılıyordu.
d. Boğazlar Bölgesi: Burada askersiz bir bölge kurulacaktı. Bu bölgede askeri hareketlerde bulunmak yasaktı. Yaklaşık 20-25 km’lik saha bu bölgeye giriyordu.
2. Arabistan ve Irak toprakları İngilizlere bırakılıyordu.
3. İtilaf Devletleri Türkiye’de özel nüfuz bölgeleri kuruyorlardı.
4. Barış şartları itilaf devletlerinin istediği şekilde uygulanacaktı. Aksi bir hareket olursa İstanbul elimizden alınacaktı.
5. Mecburi askerlik kaldırılacak, jandarma subayları arasında %5 yabancı subay bulunacaktı.
6. Kapitülasyonlar yeniden yeni kurulan devletlerde dahil bütün devletlere verilecekti.
7. Devletlerin gelir kaynakları işgal devletlerinin işgal harcamaları ve savaş tazminatı için kullanılacaktı.
8. İsteyen Türk uyruğu herhangi bir devletin uyruğuna geçebilecek, böylece kapitülasyonlardan yararlanacak ve vergi ödemeyeceklerdi.
9. Boğazlar Komisyonu: Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve Rusya tarafından atanacak üyelerden bir komisyon kurulacaktı ve bu komisyona hiçbir Türk giremeyecekti. Özel bayrak ve bütçeye sahip olacaktı. Komisyon; boğazlardan geçiş; fenerlerin idare ve bakımı, kılavuzluk işleriyle uğraşacaktı.
Sevr Antlaşmasının Önemi:
1. Osmanlı Devleti yok sayılmış ve yağmalanmıştır.
2. Dünya Savaşı’nın galipleri Osmanlı topraklarını paylaşmışlardı.
3. Azınlıklara geniş ve sonsuz haklar verilerek, Türk hakları kısıtlanmıştır.
4. Osmanlı Devleti işgalcilerin kontrol ve güdümüne itilmiştir.
5. Anlaşma uygulama alanı bulamamış bundan dolayı ölü doğmuş bir anlaşmadır.
6. Anadolu’daki Milli Mücadele azmini hızlandırmıştır.
Notlar:
• Sevr Barışı, 1876 Anayasasına göre Mebuslar Meclisi tarafından onaylanması gerekiyordu. Bu tarihte Meclis kapatıldığından Sevr onaylanamadı. Bundan dolayı hukuki bir özelliği yoktur.
• TBMM’nin büyük tepkisine neden oldu. Sevr’i kabul edenleri vatan haini olarak ilan etti.
• Kurtuluş Savaşı sonucu Sevr geçerliliğini yitirmiş, onun yerine Lozan Zaferi kazanılmıştır.
Sevr Barışı’nın değerlendirilmesi (Tepkiler)
Osmanlı Devleti’nin Doğu Trakya, Boğazlar ve hatta İstanbul üzerindeki egemenliği sona ermiş Ege Bölgesi’nin yönetimi Yunanistan’a geçmiştir; burası 5 yıl sonra tümden Yunanistan’a ait olacaktır. Doğu Anadolu elden gitmiştir. Kısaca Sevr, Osmanlı Devleti’nin hayat hakkına son vermiş, Osmanlı Devleti’ni tamamen bağımlı bir hale getirmişti.
TBMM’nin Sevr Barışı’na tepkisi çok sert olmuş, TBMM böyle bir antlaşmayı tanımadığını ilan etmiştir. Ayrıca Sevr’i imzalayanları da vatan haini saymıştır. Bu antlaşma Anadolu genelinde ulusal bilincin artmasına neden olmuştur.
Bunu yanında Sevr’in diğer bir özelliği, yürürlüğe girmemesidir. Aynı Ayastefanos Antlaşması’nda olduğu gibi. Çünkü bir antlaşmanın yürürlüğe girmesi Parlamento’nun onayına bağlıydı. Osmanlı Parlamentosu dağılmıştı. Bundan dolayı Sevr Osmanlı Hukuku açısından da geçersizdir.